Tanrı tanımamayı hayatındaki en büyük övünç haline getirmiş bir
ateist varmış.
Adam bir gün ormanda gezerken gördüğü güzellikler karşısında her
zamankinden fazla hayrete düşmüş.
Bir yandan ''Evrim ne güzellikler yaratmış!'' diye düşünürken diğer
yandan da bu güzelliklerin tesadüflerle oluşmasının sandığından
çok daha zor olduğunu kavramış.
O DA NE? O böyle dalgın dalgın yürürken aniden arkasında
kocaman bir ayı belirmesin mi?
Hemen bütün gücüyle tabanları yağlamış.
Ayı arkada bizim ateist önde uzun süre koşmuşlar.
Kovalamaca uzadıkça ayı aradaki mesafeyi kapatmaya başlamış.
Adam, korkudan doğan telaşla nereye bastığını bile göremez hale
gelmiş.
Derken ayağı bir dal parçasına takılmış ve düşmüş.
Ayı da son darbeyi indirmek içi atlamış avının üstüne.
Adam havadaki dev pençeyi görür görmez hayatında ağzına
almadığı bir kelimeyi haykırmış:
-ALLAH!
Bu kelimenin bir ateistin ağzından dökülmesiyle her şey bir anda
donmuş, ayı havada asılı kalmış.
Adam şaşkın şaşkın etrafına bakınırken bir ses ona hitap etmiş:
- Ey Allah'ın kulu! Yıllarca ona inanmadın, yaratılışı aptal kozmik
tesadüflere bağladın, Allah adının geçtiği meclislerden kaçtın ve ona
inanları aşağılayıp bir de bunu böbürlenme vesilesi yaparak ömrünü
heder ettin. Şimdi başın sıkıştığı anda ondan yardım istiyorsun.
Yine de onun sonsuz merhameti sana kucak açıyor. Şu anda iman
edersen öbür cihanda seni cennetine kabul edecek...
Adam iman etse bile öleceğini anlayınca, bir zeka oyunu ile
bulunduğu durumdan sıyrılmayı düşünmüş ve:
- Yok, ben can havliyle öylesine bağırmıştım. Ama eğer tanrının
varlığına imam etmem isteniyorsa onun mucizelerini görmem
gerekiyor. Eğer bu kudret bu kadar güçlü ise şu an beni yemek
üzere olan ayıyı imana getirsin" demiş.
Ses ona:
-Emin misin? O her şeyi bilir ve görür ona göre düşün, demiş. Adam da:
-Eminim, demiş ve tabiat yeniden canlanmış. Ayı da kocaman bir
külçe halinde adamın üstüne düşmüş. Avını bacaklarının arasına
alarak üstüne oturmuş ve ellerini gökyüzüne açarak duaya
başlamış:
-Allah’ım, sana hamd olsun! Senin rızan için oruç tuttum ve senin
verdiğin rızıkla orucumu açıyorum...
|