Avci Sultan Mehmet bir gün adamlariyla beraber aksama kadar bir keklik
bile vuramaz. Bunun sebebinni de, sabahleyin gördügü bir dervisin
ugursuzluguna baglar. Solaklara seslenir. Saraydan cikarken, su su tipte,
sivri külahli, sirti kambur birinin önünden gectigini ve hemen bu adami
bulmalari emrini verir. Tarife göre Bektasi babalarindan ayyas Hamza
Babayi yaka paca huzura getirirler.
Sultan:
" Bre ugursuz, nabekar!.. Bugün sabahleyinkarsima ciktin. Bu yüzden
aksama kadar bir ava rastlayamadim. Bu ne ugursuzluktur. Vurun
kellesini... "
Bektasi bakar ki kelle elden gidiyor. Son bir dilegini aciklamak icin söz
alir:
" A devletlum siz beni gördünüz bir keklik vuramadiniz. Ama insaf ediniz,
benim de bugün ilk gördügüm sizdiniz ve kellemi kaybediyorum.
Söyleyin, ugursuzluk hangimizde!... "
|